26 Temmuz 2011 Salı

Metroda...

                Aklım çok karışık.Hala onda sanırım.Sadece kalbimi değil,aklımı da bırakmşım onda da yeni fark ettim.Yolda yürüyorum,hızlı, küçük adımlarla.Çantama sımsıkı sarılmışım,sanki kaybetmekten korkarcasına.Elimin terlediğini hissediyorum,ama bırakamıyorum çantayı.Biraz gevşetiyorum sadece.Metronun sesini duydum,adımlarımı daha da hızlandırdım.Yetişmeliydim.Son anda binmeyi başardım.Nefes nefese kalmıştım,ellerim hala terliydi farkındaydım.Ve aklımdakiler de bir anda uçuvermişti.Zihnim bomboştu sanki.Metro çok kalabalıktı,Tutunacak bir yer aradım, gözlerim bir yere ilişti,hemen tutunuverdim.Bilinçsizce başımı kaldırmamla,beynime, kalbime, tüm bedenime oklar girmiş gibi hissetmem arasında ne kadar zaman geçti bilmiyorum.Hatta ne kadar süre belki de heykel gibi donup kaldığımı da.Sadece o gözleri hatırlıyorum,bakışları...Kalbim yok muydu,yerinde miydi? Çıkmak üzere miydi? İsimlendiremiyordum ki...Sadece bakmak doyasıya bakmak istiyordum,gururumun sesine inat,daha çok bakmak...Gurur da neydi? Git başımdan dedim ona.Umursamadan kimseyi.Hatta onu.Ona baktım,izinsizce.O da bana bakıyordu.Ses yoktu.Sanki zaman durmuş,tüm hayatlar durmuş ya da herkes, her şey bize yönelmişti.Metro etrafımızda dönüyor gibiydi.Acaba tanımış mıydı beni? Tanımıştır tabi,o kadar da değil...Ama tanımamazlıktan geliyordu işte.Ya yüzünü çevirirse ? İşte o an tutamazdım gözyaşlarımı...
İrkildim.İnmem gereken durağa gelmiştim.Aniden atıverdim kendimi metrodan aşağıya.Ayaklarım,benim miydi gerçekten ? Hiçbir şey hissetmiyordum...Hiçbir şey...Daha fazla tutamadaım,akan gözyaşlaımla birlikte kendime geldim...Gerçekleri bir kez daha fark ettim.Eğer o da hala beni düşünseydi bir şey diyebilirdi,ardımdan gelebilirdi...Silinmiştim...Onun hayatından tamamen silinmiştim işte.Bugün hayallerimin son günüydü.Bittiğini yeni anlıyordum.Ama hala şu kahrolası umudu atamıyordum içimden.Gözyaşlarımla birlikte onun da akıp gitmesi için dua ettim.Bitmeliydi,kökten bitmeliydi artık...Çok kötüyüm...Başım...Her şey dönüyor gibi...Bir sıcaklık...Omzumda bir sıcaklık...Beni kendine doğru çekti.Yüzümde elleri,gözyaşlarımı siliyordu....Neydi bu şimdi? Rüya mı ? Beynim oynuyordu benimle...Ama yalan da olsa kendimi bıraktım gitti...Gözlerim yaşlı,sarıldım ona...tek hatırladığım ," özledim seni " ...

25 Temmuz 2011 Pazartesi

.............

  Çok güzeldi.O buradaydı,yanımda.Çok şaşırdım görünce yüzünü.Daha bir kilo almıştı sanki.Ama yabanc değildi yüzü.Aynı bakışlar...Dokundum,aynı ten...Aynı sıcaklık...Tuttum yanaklarını bırakmadım.Küçük bir çocuk misali oynadım onla.Çok özlemişim de farkında değilmişim meğer.Ne çok seviyormuşum onu,kızgınlığım bir anda geçiverdi görünce yüzünü.Gözler kapkara zeytin gibi.Ben çok severim zaten zeytini :) . Haydi dedi pazara kadar buradayım.Gel, bilgisayarım da var, internete girelim. Ne saçma ama çok sevdim bu teklifi.Sürekli gülüyordum,nlamsızca sırıtıyordum.Hayret bir şeydi doğrusu! Düşündüm bir an.Pazar çok da geç değildi.Gidecekti.Geldiği gibi gidecekti,bir anda...Bir vardı, bir yoktu... 

Düş istiyorSaN ...

           Bir düşe başlıyoruz hazır mısın ? Öyle büyük bir düş olacak ki sen bile hatta ben bile inanamayacağım bu işe.Biz ne yapmışız böyle diyeceksin.Şimdi rüyalara dalalım gitsin, Var mısın,hemen şimdi.
Her gün bir rüya ...